Erasmus+’ın 30. yılı kutlamaları kapsamında Üniversitemizin ev sahipliğinde “Erasmus’tan Erasmus+’a 30. Yıl Hikayesi – Erasmus+ Buluşmaları Programı” düzenlendi.
Avrupa Birliği Bakanlığı, Türkiye Ulusal Ajansı, Yükseköğretim Kurulu ve Üniversitemizin ortaklığında düzenlenen ve Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen programa Vali Ali Arslantaş, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Elçi Müsteşarı Simona Gatti, Türkiye Ulusal Ajans Başkanı Mesut Kamiloğlu, üniversitemiz üst yönetimi, kurum müdürleri, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, Erasmus+ programının 30. yılı münasebetiyle düzenlenen programlardan bir tanesine ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını ifade ederek, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonuna teşekkürlerini iletti.
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözünün kültürümüzün önemli değerlerinden bir tanesi olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Çapoğlu, şöyle devam etti: “Bütün gaye insanı yaşatmak olmalıdır. İnsanı bir ceset olarak değil, onu tüm değerleri ile yaşatmak gerekir. Biz bunun için yola çıkmalıyız. İnsanları yaşatırken onların özgür olmasını da önemsemeliyiz. Kendi ideolojilerimizi başkalarına kabul ettirmek için değil de, evrensel değerlerin bütün dünyada hakim olması için çaba sarf etmeliyiz, geleceğin neslini bu şekilde yetiştirmeliyiz. Öyle bir nesil yetişirse yeryüzünde barış hakim olur, yaşatmaya çalıştığımız insan mutlu olur.”
Erasmus kapsamında bir çok öğrencinin ve akademisyenin yurt dışına gittiğini ve hepsinin çok farklı öyküleri olduğunu aktaran Çapoğlu, şunları kaydetti: “Bu çalışmanın içinde birbiriyle tanışan ve iletişime geçen bu insanlar geleceğin Türkiye’sini, Avrupa’sını ve dünyasını yönetecek. Bu dünyayı yönetirken de tanışıklıklarından dolayı daha barışçıl bir düzen peşinde olacak ve bunu gerçekleştireceklerdir.“
“Ufkumuzu açmak istiyorsak, güneşin battığı ufukların arkasına göç etmek zorundayız, oralara göç etmeden ufkumuzu açmak mümkün değildir” diyen Prof. Dr. Çapoğlu, Erasmus’tan daha fazla kişinin faydalanması gerektiğini kaydetti.
Ülkemizin 2004 yılından beri Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programlarından faydalandığını belirten Türkiye Ulusal Ajans Başkanı Mesut Kamiloğlu ise, Erasmus kapsamında yükseköğretim, okul eğitimi, gençlik eğitimi ve bir çok alanda; başta öğrencilere ve gençlere olmak üzere bir çok kişiye yurtdışında eğitim alma, staj yapma, gençlik faaliyetlerine katılma, gönüllülük çalışmalarına katılma fırsatı verildiğini anlattı.
2004 yılında bu yana yaklaşık 26 bin projeye 9 milyon Euro tahsis kaynak ayrıldığını belirten Kamiloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizden 427 bin vatandaşımız yurt dışında eğitim almış veya staj yapmış veya gönülülük faaliyetinde bulunmuş. Rahatlıkla şunu ifade edebilirim ki, Avrupa çapında programa en çok ilgi gösteren ülkelerin başında Türkiye geliyor. Biz her yıl 10 bin proje başvurusu alıyoruz. Bu şu anlama geliyor: Avrupa’daki her 4 projeden bir tanesi Türkiye’den gidiyor. Bunun bir başka yönü de ülkemizin proje hazırlama seviyesi bakımından geldiği noktayı gösteriyor.”
Erzincan’dan şu ana kadar 466 proje başvurusu aldıklarını ifade eden Kamiloğlu, 80 projenin kabul edildiğini, bu projelere yaklaşık 2.5 milyon Euro kaynak ayrıldığını ve son 3 yılda Erzincan’dan 1261 kişinin yurt dışına gittiği bilgisini paylaştı.
Yurtdışı deneyimi edinen öğrencilerin daha kolay istihdam edildiği vurgusunu yapan Kamiloğlu, amaçlarından bir tanesinin de programdan şu ana kadar istifade edememiş kişileri de programa dahil etmek olduğunu belirtti.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Elçi Müsteşarı Simona Gatti de, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getirerek, “2 gün önce açılışı yapılmış olan bu büyük ve güzel kongre ve kültür merkezinde bu programı düzenlemekten büyük mutluluk yaşıyorum” dedi.
Erasmus kapsamında gençlerin farklı ülkelere giderek deneyim kazandıklarını dile getiren Gatti, Erasmus’un geçmişi ve kapsamın hakkında katılımcılara bilgi vererek, 2014-2020 yılları arasında uygulanacak olan Erasmus+ programının daha önceki programlara oranla daha kapsamlı olacağına değindi.
Erasmus’un Avrupa Birliği’nin kuruluş temelinde ortaya konulan değerlerin hayata geçirilmesi, bu değerlerin sürdürülmesi, ülkelerin dayanışma içerisinde birleşme hedefine varması doğrultusunda ortaya konulmuş bir program olduğundan bahseden Avrupa Birliği Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel, Avrupa Birliğinin geniş bir aile olduğunu, Türkiye’nin de bu ailenin bir parçası olduğunu dile getirdi. Başta öğrenciler olmak üzere toplumun birçok kesiminin Erasmus’tan faydalandığını aktaran Yücel, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “İçinden geçtiğimiz sürece baktığımız zaman bu programın anlamı büyüyor ve gelişiyor. Avrupa Birliğinde son dönemde yaşanılan aşırı sağ yükselmesi, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı bu birlik programının önemini çok daha arttırıyor. Çünkü bu birlik programı, programa katılan tüm ülkeler arasında dayanışmayı güçlendiren, önyargıları ortadan kaldıran, birlikte ortak hedeflere yürümeyi amaçlamış bir program.”
Amerikalı Edebiyatçı Mark Twain’in “Ön yargı, taassup ve dar görüşlülüğün en iyi tedavisi seyahattir” sözünden alıntı yapan Yücel, bu sözün Avrupa’nın bugün içinde bulunduğu durumu özetlediğini belirterek, şu ifadeleri kaydetti: “Biz Erasmus’u sadece Türk öğrencilerin Avrupa’ya gönderilmesi olarak görmüyoruz. Avrupa’da bu önyargıların kırılması için daha çok öğrencinin Türkiye’ye, Erzincan’a gelmesi lazım. Ancak bu şekilde Avrupa’daki yanlış algıları önyargıları kırarız.”
Erzincan Valisi Ali Arslantaş da yaptığı konuşmada Erasmus’un paylaşmayı, tanımayı, empati yapmayı öğrettiği vurgusunda bulunarak, şu ifadeleri kullandı: “Ortadoğu’ya yakın olan Avrupa ülkesi Türkiye hakkındaki önyargıları kıracağımız, bizim hakkımızdaki menfi düşünceleri ortadan kaldıracağımız çok isabetli bir program.”
Açılış konuşmalarının ardından Üniversitemiz Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Aytekin Sanalan, “Erasmus+’ın Yükseköğretim Alanında Uluslararasılaşmaya Katkısı ve Bireyler ve Kurumlar Üzerindeki Etkileri, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi” başlıklı sunumunu gerçekleştirirken, Erasmus kapsamında yurtdışına giden öğrenciler deneyimlerini ve hikayelerini katılımcılarla paylaştı.
Program öğrencilerden gelen soruların cevaplanması ile sona erdi.